Yerdeki Yıldızlar (Her Çocuk Özeldir) Film İncelemesi

ibrahimcanerdogan
3 min readAug 15, 2021

--

Ishaan, okulunda başarılı olamamış, arkadaşlarıyla hem kavga eden hem de onlar tarafından dışlanan, çevresindeki herkes tarafından şikâyet edilen ve zekâ geriliği olduğu düşünülen bir çocuktur. Babasının istediği gibi okulunda abisi kadar başarılı olamıyor, sürekli okuldan kaçmaya çalışıyor ve öğretmenleri tarafından şikâyet ediliyordu. Disiplinli baba bu durumlara sinir oluyor ve oğlunun sorumluluk sahibi olmasını istiyordu. Bu durum Ishaan’ın yatılı bir okula verilmesine yol açmıştı. Yatılı okuldaki ilk gününde Rajan ile tanışıp arkadaş oluyor. Kısa bir süre geçmesine rağmen okula dayanamayıp ailesinin yanına geri dönüyor. Ancak bu dönüş, kısa süreli bir dönüş oluyor. Tekrardan yatılı okul macerasına başlıyor. Rajan tarafından resim öğretmenlerinin değiştiğini öğreniyor ama bu haber pek de dikkatini çekmiyor. Yeni öğretmen Ram, tüm öğrenciler ve özellikle Ishaan için farklı oluyor. Ishaan, öğretmenimiz tarafından derslerdeki tavrıyla ve ödevlerindeki yanlışlarla dikkatini çekmeye başlıyor. Ailesiyle görüşüp Ishaan’ı daha çok araştırmaya, resimlerini incelemeye başlıyor. Sonucunda Ishaan’ın disleksi olduğunu ailesine anlatıyor. Okulda onunla özel olarak ilgilenmeye ona çeşitli eğitimler vermeye başlıyor. Öğretmenimiz okulda bir resim yarışması başlatıyor. Yarışma günü geliyor ve tüm okul resim yapmaya başlıyor. Resim yarışmasının kazananı Ishaan oluyor. Yaptığı resim yarışmada birinci olarak, dergi kapağında yayınlanıyor. Bu başarı sonuncunda hem ailesi hem de tüm öğretmenleri onunla gurur duyuyor.

Ishaan matematik sınavında hayal dünyasında problemi çözmesi çok enteresandı. Karşılaştığı problemi ne kadar doğru çözemese de bunu gerçek hayattan bir konuyla ilişkilendirerek çözmeye çalışması onun konular arasında yaptığı güçlü bağlantılar kurduğunu gösteriyor. Problemlere gerçekçi yaklaşımlar sunmak ve bunu hayal gücümüzle harmanlamak çoğu insan için bir hayli zordur. Ishaan bunu başararak aslında bizlere ne kadar özel olduğunu gösteriyor.

Yatılı okulda ilk gününde öğretmeni, sınıf arkadaşının okuduğu şiirdeki anlamı soruyor. Ishaan çok güzel bir şekilde kendi yorumunu belirtiyor ve gerçekten şiirden hayata dair güzel anlamlar çıkarıyor. Maalesef öğretmeni tarafından bu yorum beğenilmiyor. Çünkü öğretmeni ezberlenmiş bilgiyi duymak istiyor. Gerçek hayatta da kötü bir eğitim sistemi temelinde, bu sorun sıkça görülüyor. Fikir üreten, düşünce ortaya koyan ve yorumlayan nesil yerine her bireyin aynı düşünmesi, aynı kalıplar içinde yaşaması öğretiliyor. Bu hem bir neslin hem de o neslin değerlerinin belki de yok olmasını ya da yok edilmesini sağlıyor.

Öğretmenler odasında tüm öğretmenler Ram’a nasıl başarılı olunacağını, başarı için nelerin bulunması gerektiğinden bahsetti. Bence öğretmenler kendi düşünceleri epeyce yanlışken bu düşünceleri öğrencilere aktarması koca bir neslin kaybına yol açacaktır. Öğretmenler kendilerini öğrencileri hayata ve rekabete hazırladığını düşünürken aslında onları bir yarış içine sokuyorlar. Kimse öğrencinin nasıl bir cevher olduğunu görmek ve keşfetmek yerine onları aynı kalıp içinde hayata hazırlama bahanesiyle her şeyi bilen ama hiçbir şey üretmeyen nesil yaratıyorlar. Başarıyı ise 3 temelde toplayıp, başarının aslında sevdiğin işi yapmak olduğunun ve sevginin en önemli temel olduğunu unutuyorlar.

Öğretmen Ram’ın Ishaan’ın ailesiyle konuşması çok etkileyiciydi. Sırf okuyamadığı veya diğer yaşıtları gibi olmadığı ya da abisi kadar başarılı olamadığı için Ishaan’ı suçlu bulmalarının yanlış olduğunu çok iyi açıklıyor. Ishaan’ın babasına Çince yazıları okutmaya çalışması, babasının da bunu okuyamaması aslında oğlunun yaşadıklarını anlaması adına çok etkili bir örnek olmuştu.

Öğretmen Ram ikinci dersinde çocukluğunda zekâ geriliği olduğu düşünülen, asla bir şey yapamaz denilen ancak Dünya’ya kalıcı izler bırakmış ünlü düşünür, ressam bilim adamlarından bahsetmesi çocuklara dair umutların arttığı çok değerli bir andır. Tüm bu insanlar kendi alanında akla ilk gelecek isimlerken çocukluğunda asla yaşıtları gibi olamamışlar. Ancak şimdi bilimin en büyük değerlerini üretmişlerdir. Bu durum bize çocukların keşfedilmeyi bekleyen hazine olduğunu, göründüklerini gibi değil keşfedilmesi gerektiğini anlamamızı sağlıyor.

Ishaan’ın babası öğretmenimiz ile konuşmaya geldiğinde oğlunu umursadıklarını söylüyor. Ancak gerçekten umursamak, Ram tarafından çok güzel açıklanıyor. Aslında bir öpücük, sarılma veya “seni seviyorum” demek umursamanın çok güzel bir belirtisidir. Temelinde güven ve sevginin olduğunu açıklıyor. “Bir ağaca da kesmek yerine kötü söz söylemek öldürür” demesi Ishaan gibi tüm çocukların gerçek sevgiye ihtiyacı olduğunu anlamasını sağlıyor. Okuldan ayrılırken babanın, Ishaan’ın okuduğunu görmesi sevgi ve ilginin nelere yol açabileceğini ona göstermiştir.

Her çocuk aslında bir hazinedir ve bu hazine geleceği aydınlatacak kadar parlaktır.

İbrahim Can ERDOĞAN

--

--

ibrahimcanerdogan
ibrahimcanerdogan

Written by ibrahimcanerdogan

Hi, My name is Ibrahim, I am developing ebebek android app within Ebebek. I publish various articles in the field of programming and self-improvement.

No responses yet