Sakıp Sabancı Belgeseli İncelenmesi

ibrahimcanerdogan
4 min readOct 16, 2023

--

Genel Özet

7 Nisan 1933 tarihinde, pamuk tâciri Hacı Ömer Sabancı (1906–1966) ve Sadıka Sabancı’nın (1910–1988) ikinci çocuğu olarak Kayseri’nin Akçakaya köyünde doğdu. Çocukluğunu Adana’da geçirdi. 1957 yılında Türkan Civelek ile evlenen Sakıp Sabancı’nın Dilek, Metin, ve Sevil adında üç çocuğu olmuştur. 1966 yılında, babasının vefatı üzerine, Sabancı Holding’in yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Yardımsever ve hayırsever kişiliği ile tanınmıştır. Adana’ya Türkiye’nin en büyük camilerinden birini yaptırdı. Çok sayıda okul ve hastane yaptırdı. 1999'da Türkiye’nin ilk vakıf üniversitelerinden biri olan Sabancı Üniversitesi’ni kurdu. Birçok kitap kaleme almıştır ve bu eserlerden biri olan “İşte Hayatım” kitabı İngilizce ve Japonca’ya, Değişen ve Gelişen Türkiye kitabı İngilizce’ye çevrilmiştir. Sakıp Sabancı, ayrıca 1987 yılında “Belçika Kraliyet Nişanı” ve 1992'de Japon Hükümeti tarafından verilen “Kutsal Hazine Altın ve Gümüş Yıldız Nişanı”, Sakıp Sabancı’ya 1997 yılında Cumhurbaşkanı tarafından “Devlet Üstün Hizmet Madalyası”, İsviçre-Zürih’teki Avrupa Ekonomi Enstitüsü tarafından “Avrupa Kristal Dünya Ödülü” ve Hukukun Egemenliği Derneği tarafından da “Kaliteli İnsan Onur Ödülü “ verilmiştir. Sakıp Sabancı 10 Nisan 2004 tarihinde vefat etmiştir. Sakıp Sabancı dopdolu çalışarak, azimle ve başarılarla dolu hayatına göz gezdirdiğimde kısaca bu şekilde özetleyebilirim.

Belgeseli izlediğimde Sakıp Sabancı’nın sözlerinden ve hayatından anladığım hiç şüphesiz babasının hayatına kattıkları onun “Sakıp Ağa” olmasını sağlamıştır. İlk bakışta kattığı şeyler mal, mülk gibi gözükse de aslında çalıştığından arttıran arttırdığını da işine yatıran, yatırdığı parayla daha çok çalışan, işine asla hile hurda karıştırmayan bir baba, ülkesine çok büyük faydası olacak evlatlarını da bu azimle ve saygıyla öğreterek büyütmesidir.

Öğrendiklerim

Öğrenmeye, büyümeye ve büyüttükçe daha fazla insana dokunmayı amaçlayan bir insanın hayatı işlenmiştir. Hiç şüphesiz imkânsızlık ve yokluğun olduğu, krizlerin çıktığı, çalışmanın zor olduğu bir devirde ülkesini düşünen bir adamını hikayesinden çok şey öğrendim. Bunlar;

Sakıp Sabancı iş seçmemesi, işten bişey öğrenirim diyerek daha iyiye götürürüm diyerek babasının yatırımıyla kurduğu bankada dahi stajyer memur olması büyük işleri başarmasına adım olmuştur. Yaşadığımız devirde özellikle çoğu kişi özellikle babasının yönetiminde olduğu bir kuruluşta kendisi de yönetimde olmayı hiç şüphesiz isteyecektir. Ancak bu durumda Sakıp Sabancı işlerin nasıl ilerlediği, pamuk fabrikasında muhasebecilik yaptığı gibi bankada da memur olarak işlerin yürümesine destek olmuştur. Bir başka deyişle “işin içinde pişmesi” daha gençlik zamanlarında bu hayatın zorluğunu fark etmesine olanak sağlamıştır. Bu gösterdiği çalışkanlıkla birlikte tecrübe etmenin, yönetmek için aslında yönetilmenin gerektiğini çok açık bir şekilde öğrenmiş oldum.

Babası öldükten sonra “Hangi yollardan gidersen git mutluluğu getiren bir şey var: Birlik” diyerek kardeşleriyle birlikte babasının mirasına birlikte sahip çıkmışlardır. Burada bir ülkenin en büyük şirketlerinin kurulmasındaki mihenk taşı olan düşüncedir. Birliğin değerini bu sözle öğrendim. Eğer ki kardeşler farklı işlere, farklı alanlara yönelselerdi başarının gelmesi bireyselleşecektir. Sakıp Sabancı bunun farkında olması yükselen bir değerin inşa edilmesinde babasının mirasına gösterdiği en büyük saygıdır.

Sabancı Holding kurulduğunda “o konunun en bilenlerini” bünyelerine katmaları Sabancı markasının oluşmasında en büyük temellerinin oluşmasını sağlamıştır. Bu markanın arkasında ucuza çalışan, işini iyi yapmayan, işini olması gerektiğini yapan kişilerle ilerletilmemiştir. Öğrendiğim en değerli notta bu olmuştur. Her nasıl sosyal hayatımızda çevremiz bizi etkiliyorsa iş hayatımız da çalışanları, çalışkanlığımızı ona göre belirlememiz gerektiğini öğrendim. İşine tutkuyla bağlı olan bir kişi, öngördüğü krizleri, eksikleri sanki kendi hayatı gibi görerek önlenmesi ve geliştirilmesi konusunda çalışacaktır. Bu sadece bilgi havuzu ile de hem kullanma hem de dürüstlükle gerçek olacaktır. Bulunduğum Ebebek bünyesinde Android Geliştirme Uzmanı olarak çalışıyorum. Bu isteğimi Ebebek mağazalarında çalışırken dahi dile getiriyordum. Nasıl daha iyi hale getireceğimi, eksikleri hep farkına varmaya çalışıyorum. Geldiğimiz bugün de Ebebek bünyesine bilgimden ve verdiğim emeklerden dolayı görevi benim gibi bilen birine emanet ederek beni mobil uygulamasında yetkilendirmiştir.

Merak Uyandıranlar

“Kendine mahsus olmak” Sakıp Sabancı verdiği röportajda kendisini tanımlarken kullandığı bir cümledir. Hayatımda daha önce hiç duymadığım bir cümledir. Birçok firmayı kurmuş ömrü boyunca birçok farklı hayatlara dokunmuş birisi için ne anlam ifade ettiğini, bizlerin değil kendisinin gözünden hayatını nasıl gördüğünün en büyük anahtarıdır. Araştırdığımda ise daha anlaşılabilir bir tabirle “kendine has” şeklinde Sakıp Sabancı bir tanım ortaya koymuştur. Bence de tanımı kendisine epey uymaktadır. Bu zamana kadar birçok büyük iş adamı yaşamıştır. Birçoğunun ismini dahi bilinmezken, “Sakıp Ağa” adına belgeseller yapılacak noktaya gelmiştir. Bunu da kendine has tavrı, iş yapışı ve insanlara yaklaşımı ile başarmaktadır. Geçmişinden kırsalda yaşaması tam bir Anadolu kimliğinde büyümesine olanak sağlamıştır. Kurduğu fabrikalar, yaptığı işler ve iş birlikleri onu geldiği hayattan, geçmişinin izlerinden kopmasını engelleyememiştir. O her zaman geldiği yeri, kendine has dokusunu ve iyiliğini kaybetmemiştir.

Hayatımda Alacağım Aksiyon

Sakıp Sabancı günleri boş şekilde geçmeyen sürekli iş odaklı bir kişidir. Özel hayatında dahi iş konuşması onu günümüzde “işkolik” olarak tabir ettiğimiz terime çok güzel uymasını sağlamaktadır. Ancak ne kadar işini sevse de özünde o da bir insandır. Hayatın koşuşturmasından sığındığı evi gerçekten onun dinlenme, düşünme ve stresten arınma noktası olarak seçmiştir. Ben de çevrem tarafından işkolik biri olarak tanımlanmaktayım. Geleceğime dair yaptığım planlar, işlerimde gelmek istediğim nokta hatta senelik planlarım hazırdır. Ancak bu planlar insanın endişesinin artmasına, stres seviyesinin artmasına zemin hazırlamaktadır. Ben de ileriki hayatımda belki Sakıp Sabancı gibi bahçemle ilgilendiğim bir “huzur alanı” yaratabilirim. Hayatın stresinden kaçıp derin bir nefes almak için güzel bir fırsat olacaktır.

Sakıp Sabancı, her ne kadar iş hayatında başarılı olsa da sürekli yeni girişimlere adım atsa da sosyal konularda geldiği halka, halktan kazandığı ile halka hizmet vermeyi ihmal etmemiştir. VAKSA ile sadece iş birliğine gittikleri iş adamlarından aldığı bağışlar ile sosyal hayata çok büyük eserler katmışlardır. Aslında hayatımda bu kadar büyük bir servet sahibi olup olamayacağım bilinmezken ben de düzenli olarak bağışlar yapmaya gerçekten gözle görerek insanların hayatına kalıcı olarak dokunmayı çok istiyorum ve yapacağım. Günlük hayatımızda bağışlar yapsak da bunların ne şekilde değerlendirildiğini bilemiyoruz. Sakıp Sabancı verdiği eserlerle gerçekten öğrencilerin, Türk halkının gözle görülür bir şekilde hayatına dokunmuştur. İş adamı Sakıp Sabancı, her zaman “Sakıp Ağa” olarak anılmaktan halkı sardığı kollarından dolayı vazgeçilmemiştir.

Kaynakça

Sakıp Sabancı . (tarih yok). Sabancı Vakfı: https://www.sabancivakfi.org/tr/hakkimizda/sakip-sabanci adresinden alındı

Sakıp Sabancı. (2023, 08 01). Vikipedi: https://tr.wikipedia.org/wiki/Sak%C4%B1p_Sabanc%C4%B1 adresinden alındı

Sakıp Sabancı Belgeseli | 32. Gün Arşivi . (2020, 04 07). Youtube: https://www.youtube.com/watch?v=7DGK_axyF50&list=PPSV&ab_channel=32.G%C3%BCn adresinden alındı

LINKEDIN

--

--

ibrahimcanerdogan
ibrahimcanerdogan

Written by ibrahimcanerdogan

Hi, My name is Ibrahim, I am developing ebebek android app within Ebebek. I publish various articles in the field of programming and self-improvement.

No responses yet