Forrest Gump Film İncelemesi

ibrahimcanerdogan
3 min readJan 11, 2022

--

Alabama’nın Greenbow kasabasında annesiyle yaşayan Forrest, engeli ve zeka geriliği olan bir çocuktur. Okulun ilk gününde Jenny ile tanışarak arkadaş olur. Zamanla iyileşen Forrest, üniversiteye başlar. Üniversitede çok iyi koştuğu için Amerikan futbol takımında oynar. 5 yılda mezun olur ve orduya katılır. Orduda karides ustası Bubba ile tanışır ve arkadaş olurlar. Savaş için Vietnam’a gider Teğmeni Dan Taylor’un ordusuna katılır. Orduda Bubba ile daha da yakın arkadaş olurken Jenny’e hiç okumasa da onu mektup yazar. Vietnam’da orduyu suikasttan kurtararak onur madalyası kazanır ancak Bubba’yı kurtaramaz. Vietnam’dan ayrılır. Ve Jenny ile tesadüfen karşılaşırlar ve tekrardan birlikte eski günlerdeki gibi olurlar. Bu beraberlik kısa sürmez ve Forrest ordu tarafından Amerika için pinpon oynamaya başlar. Bu arada Teğmen Dan ile günler geçirir, beraber yaşarlar. Ardından orduda görevi tamamen biter. Eve döner. Kısa bir süre sonra Bubba’nın hayallerini gerçekleştirmek için tekne alır ve karides avına başlar. Kısa bir süre sonra Teğmen Dan’da ona katılır. İşleri çok iyi gider ve Bubba-Gump karides markasını bile kurarlar. Bu sırada annesinin hastalığını öğrenen Forrest, annesini kanserden kaybeder. Bir gün Jenny çıkar gelir ve beraber yaşamaya başlarlar. Ancak Jenny yeniden ondan ayrılır ve Forrest sadece koşmaya başlar. Ulusal çapta da bir ses getirir ve bir gün “çok yoruldum” diyerek koşmayı bırakır. Onu televizyonda gören Jenny mektup yazar ve evine davet eder. Forrest, Jenny’den çocuğu olduğunu öğrenir. Beraber yaşamaya başlarlar ve bir süre sonra hastalığından dolayı Jenny hayata gözlerini yumar. Forrest oğluyla beraber yaşamaya başlarlar.

Forrest, hayatı boyunca birçok farklı rol içinde bulunuyor. Bunu hayatın içinde kendi tercihleri olarak değil, deneyimleyerek veya merak ederek içinde bulunuyor. Bu şekilde bazen başarılı oluyor bazen üzülüyor ancak kendisi istediği şekilde değil hayatın onu yönlendirildiği şekilde yaşadığını görüyorum. Bu da bana “önceden hayalini kurduğumuz mu yoksa hayatın bizi yönlendirdiği şekilde mi yaşıyoruz?” sorusunu aklıma gelmesini sağlıyor. Benim ise hayatın yönlendirdiği değil hayalini kurduğum hayatı yaşadığımı fark etmemi sağladı ve mutlu oldum. Hayat beni farklı alanlara değil kendi merak duyduğum, ilgilendiğim veya hep yapmak istediğim şeylerle fırsatlar sunduğunu anlamamı sağladı. Hayatın gidişatı bizi yönlendirse de bunu kendi seçimlerle güçlenmemiz bizim elimizdedir.

Forrest’ın farklı olmasına rağmen annesi onun farklı olmadığına ikna etmeye çalışıyordu ancak kendisinin farklı olduğunu biliyordu ama hiçbir haraketi zeka geriliğinden dolayı yapmıyordu. Kendisi sadece annesinin doğru olduğu, öğütlediği şeyleri yapmaya çalışıyordu. Aslında bizlere de zeka geriliği olduğunu unutturmuştur. Ancak oğlunu gördüğünde Jenny’e “zeki mi yoksa ben gibi mi?” diye sorması onun için nasıl endişelendiğini görmemizi sağlamıştır. Kendisinin bu durumundan rahatsız olduğunu, oğlunun da kendi gibi zor bir hayat geçirmemesini istemiştir. Forrest karakterinin derinliğini ve yaşadıklarının son sahneye kadar taşınması dikkatimi çekmiştir.

Ordu’da tanıştığı Bubba ile ettiği muhabbetler sırasında Bubba’nın işini ne kadar sevdiği dikkatimi çekmiştir. Böyle karakterler bana daha hedefleri belirli ve başarma duygusu daha yoğun olarak gelmektedir. Bubba gibi hayatta hedeflerimizi belirlenmiş olmamız, bizim daha iyi yol almamızı sağlayacaktır. Çünkü bir zaman sonra günlük hayatımız da işimiz oluyor ve bir şeyler başarma isteği bizi hep daha iyisine ulaşmamızı sağlıyor.

Annesi ölmeden önce yatağındayken “İnsan kendi kaderini kendisi çizer, tanrının sana verdikleriyle en iyisini yapmak zorundasın” demesi bizim yaşama amacımızın en kısa açıklamasıdır. Bizler kendi hayatlarımızın nasıl şekilleneceğini aslında seçeriz ve bunu en iyi şekilde yapmayı amaçlamaktayız. Sonrasında “Benim kaderim ne anne?” sorusuna “tek başına anlamak zorundasın” cevabı ise bizlerin kaderini çizerken diğer yandan da bunun cevabını aradığımızı anlamamı sağlamıştır.

“Hayat bir kutu çikolatadır, içinde ne olduğunu asla bilemezsin”

İbrahim Can ERDOĞAN

Linkedin: https://www.linkedin.com/in/ibrahimcanerdogan/

Github: https://github.com/icanerdogan

--

--

ibrahimcanerdogan

Hi, My name is Ibrahim, I am developing ebebek android app within Ebebek. I publish various articles in the field of programming and self-improvement.